NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَبِهَذَا
الْإِسْنَادِ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ إِذَا أَصْبَحَ
أَحَدُكُمْ
فَلْيَقُلْ
أَصْبَحْنَا
وَأَصْبَحَ
الْمُلْكُ
لِلَّهِ
رَبِّ الْعَالَمِينَ
اللَّهُمَّ
إِنِّي
أَسْأَلُكَ
خَيْرَ هَذَا
الْيَوْمِ
فَتْحَهُ
وَنَصْرَهُ
وَنُورَهُ
وَبَرَكَتَهُ
وَهُدَاهُ
وَأَعُوذُ
بِكَ مِنْ شَرِّ
مَا فِيهِ
وَشَرِّ مَا
بَعْدَهُ
ثُمَّ إِذَا
أَمْسَى
فَلْيَقُلْ
مِثْلَ
ذَلِكَ
Ehu Dâvud dedi ki: Şu
(bir önceki 5083. hadisteki) senetle Rasulullah (s.a.v.)'in şöyle buyurdu(ğu da
rivayet edilmiştir:)
Biriniz sabah vaktine
eriştiği zaman "esbahnâ ve
esbehalmulku lillahi Rabbil âlemin. Allahumme innî es'eluke hayra hâzelyevmi
fethahû ve nasrahû, nurahû ve bereketehû ve hüdahu ve eûzu bike min şerri mâ
fihi ve şerri mâ ba'dehu.
Meali:
-------------
Biz sabah vaktine
eriştik. Mülk de âlemlerin Rabbi olan Allah'ın (mülkü olarak) sabaha erişti. Ey
Allahım! Senden (bu günün) hayrını ve (düşmanlarıma karşı) zaferini ve
yardımını, nurunu, berelini, hakka uymada sebat etme duygusunu isterim. Bugünün
ve ondan sonraki günlerin şerrinden sana sığınırım"
-------------
desin, akşama erişince
de bunun benzerini söylesin."
İzah:
(5083) numaralı hadis-i
şerifte geçen "ve şirkihi" kelimesini böyle harfinin kesrası ve
"fa" harfinin de sükûnu ile "şirkini" şeklinde okuduğumuz
zaman, bu kelimenin yer aldığı cümle "o şeytanın bizi şirke düşürmesinden
sana sığınırım" anlamına gelir. Fakat bu kelime "Şin" ve
"ra" harflerinin fethiyle "şerek" okuduğu zaman, sözü geçen
cümle, "O şeytanın hile ve tuzağından sana sığınırız" anlamına
gelir. Çünkü "şerek" kelimesi "şereke" kelimesinin
çoğuludur. Hile ve tuzak anlamlarına gelir. Biz tercümemizi bu kelimenin
"şirk" şeklindeki okunuşuna göre yaptık.
(5083) ve (5084)
numaralı hadislerde öğretilen duaları sabah ve akşam vakitlerinde okumak
tavsiye buyuru I muştur. Ancak (5084) numaralı hadiste sabahleyin okunması
tavsiye edilen dua, akşamleyin aynısıyla okun-mayıp: "Emseynâ ve emsel
mülkü ve Hayra hazihilleyle" şeklinde yani "esbehnâ" kelimesi
"emseynâ" kelimesiyle "esbaha'l-mülkü" kelimesi de
"emelmülkü" kelimesiyle değiştirilerek ve müzekker zamirlerde
"hazihilleyle" şeklinde müennes, zamirlerle değiştirilerek
okunacaktır. Binaenaleyh (5084) nolu hadiste "akşamleyin de sabahki
duanın aynısını okuyunuz" buyrulmayıp da "sabahki duanın benzerini
okuyunuz" buyurması bundandır, Yani bu iki dua birbirinin aynısı
değildir. Biraz farklıdır.
Yine (5084) numaralı
duada "bugünden sonraki günlerin şerrinden
sana sığınırını" demekle yetinilip sözü geçen günlerin hayırlarının
istenmeyişinin hikmeti "şerri ve zararı önlemenin, hayır celbetmekten
önde geldiğine" işaret etmek içindir. Çünkü şerri önlemeye muvaffak olan
kimse aslında hayırı elde etmeye adaydır.
Şurasını da ifade etmek
isteriz ki: (1584) numaralı hadiste geçen "fet-hahû, nasrahû, nurahû,
bereketehû ve hüdâhü" kelimeleri kendilerinden önde geçmiş olan
"hayra hazelyevmi" kelimesinin tefsiri mahiyetindedir.
Hafız Münzirî'nin
açıklamasına göre mevzumuzu teşlal eden bu iki hadisin senedinde İsmail b.
Ayyaş ile babası Ayyaş bulunmaktadır. Bu iki ravi muhaddislerce tenkid
edilmişlerdir.